Otomobillerde Cam Filmi Riski

Otomobillerde en çok gerçekleştirilen modifiye olan camlara film uygulanması, trafik kurallarına göre 115 YTL ceza gerektiriyor.

Aynı araç üç kez camları filmli şekilde ceza alması durumunda trafikten men edilirken, araçların zorunlu fenni muayenelerinde de camları filmi araçlara onay raporu verilmiyor.

Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Otomotiv Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın, cam filmlerinin trafik kurallarına göre yasak olmasının nedeninin, kazalarda can güvenliğini azaltması olduğunu söyledi.

“Camlar, araçlarda 'acil çıkış' görevi görür ve bu nedenle kırılacağı bir darbe aldığında, camın tamamı küçük parçalara ayrılacak şekilde imal edilir. Bu araçtan çıkışı kolaylaştırır ve kesilmeleri azaltır. Özellikle 'güvenlik filmi' olarak satılan film uygulanan camları ise kırıldıklarında tuz-buz olmazlar. Bir kaza sonrası araçtan çıkılması gerektiğinde kırmak da çok zordur. Ayrıca kaza sırasında büyük parçalar halinde kalan cam, keserek yaralanmalara neden olabilir. Filmi camların diğer olumsuz etkisi de gece sürüşünde görüşü azaltmasıdır.”

Cam filmi uygulamaları, filmin kalitesine ve özelliklerine göre 100-700 YTL arasına mal oluyor.(haberalemi.net ten alıntıdır)

OTOMOBİL HIRSIZLIĞINA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER

Çoğu zaman araçlar, trafiğin ortasında ve mağazaların önünde çalışır bir vaziyette bırakılmaktadırlar.Bu da hırsıza davetiye çıkarmaktadır.

Düşük model otolar anahtar uydurmak ve spatula ile kapıları zorlanmak suretiyle ya da cam kırmak, kontak anahtarı uydurmak sureti ile ya da düz kontak yapılarak çalınmaktadır.

Yüksek model otolar, bagaj kilit yuvası veya depo kapakları sökülerek ve anahtar yuvasına uygun anahtar yapılarak çalınmaktadır. Diğer önemli bir konu ise, hırsız çalmış olduğu araç ile bir trafik kazasına karışabilir. Bunun dışında, çalınan aracınız başka bir suçun işlenmesinde (mesela hırsızlık, soygun vb.) kullanılabilir. Düzenli bir emniyet tedbiri uygulamakla belki başka bir suçu önleyebilirsiniz. Otolar, otoparklara, servislere ve yıkama yağlama istasyonlarına bırakıldığında, oto üzerinde bırakılan anahtar çalınmakta, bu anahtar çoğaltılarak orijinal anahtar tekrar yerine bırakılmaktadır. Sonra otonun bulunduğu yerden çıkışı takip edilerek, gittiği ve park ettiği yer tespit edildikten sonra yaptırılan bu yedek anahtar ile geceleyin çalınmaktadır.

~~ALINACAK ÖNLEMLER VE UYARILAR~~

• Otoları kapalı ve görevlisi bulunan oto parklara bırakınız,
  
• Otoların direksiyonlarına veya pedallarına emniyet kilidi takınız,
  
• Gizli kontak yaptırınız ve alarm sistemi taktırınız,
  
• Otonuzu servislere ve bakım istasyonlarına bıraktığınızda anahtarları üzerinde bırakmayınız,
  
• Yüklü araçları yol kenarlarına ve görevlisi olmayan parklara bırakmayınız,
  
• Otonuzu park edecek kapalı bir garajınız yok ise ikametinizden görebileceğiniz bir alana park ediniz,
  
• Otonuzdan indikten sonra kapı ve camlarını kilitleyip kontrol ediniz,
  
• Otonuzu kısa süreli de olsa park ettiğinizde mutlaka kapılarını kilitleyip camlarını kapayarak kontak anahtarınızı yanınıza alınız,
  
• Oto içerisinde değerli eşyalarınızı (Ruhsat,çanta,yedek anahtar,tabanca, para,ziynet eşyası,oto teybi,cep telefonu v.b gibi) görülebilecek yerde kesinlikle bırakmayınız,
  
• Otonuzun gizli bir yerine size özel kalıcı bir iz veya işaret bırakınız.
  
• Otonuzu kiraya verirken kiraya vereceğiniz şahsın kimlik fotokopisini alarak adresini ve telefonunun alıp doğruluğunu teyit ediniz,
  
• Oto satın alırken oto ruhsat sahibi ile yüz yüze görüşünüz,
  Herhangi bir yerden oto satın alacaksanız mutlaka otonun ruhsatını ve satan şahsın nüfus cüzdanından kimliğinin doğruluğunu kontrol edin, sürücü belgesi ibraz ederse itimat etmeyiniz,
  
• Alacağınız oto ile Trafik tescil müdürlüğüne giderek herhangi bir kaydının olup olmadığını öğreniniz,
  
• Ruhsat üzerinde yazılı bulunan bilgilerin doğruluğunu kontrol ederek oto üzerindeki özellikler ile karşılaştırınız,
  
• Oto satın alırken yedek anahtarını almayı unutmayınız. Yedek anahtar yoksa kilidini değiştiriniz,
  
• Oto üzerindeki şasi numarasının olduğu bölgeyi kontrol ediniz şasi numarası üzerinde tahrifat veya sonradan boyanma gibi durumlar var ise otoyu almaktan vazgeçip, polise bildiriniz,
  
• Satın alacağınız otonun ruhsatında ve plakalarında resmi soğuk damga mühür olup olmadığına dikkat ediniz,
  
• Oto satarken notere vekalet vermek için gittiğinizde otonun bedelini almadan vekalet vermeyiniz ve otonuzu teslim etmeyiniz,
  
• Oto alırken ve satarken güvenilir olan şahısları tercih ediniz,
  
• Otonuz çalındığında derhal 155'e bilgi vererek hemen bağlı bulunduğunuz yerin mıntıka karakoluna giderek müracaatınızı yapınız
• 

Gaz ve freni karıştırınca...
Almanyada çok katlı bir otoparkta arabasını parketmeye çalışan bir kadın sürücü, gazı ve freni karıştırınca ortaya bu inanılmaz görüntü çıktı.Langenhagen kentinde meydana gelen olayda, 49 yaşındaki şoför kazadan yara almadan kurtuldu.Otomobili binada asılı görenler şaşkınlıklarını gizleyemezken, itfaiye ekipleri de aracı kurtarmak için hayli çaba sarfetti.AFPnin tüm dünyaya servis ettiği fotoğraf, uzun süre hafızalardan silinmeyecek türden...

Arkadakilerin araçtan fırlama riski öndekilerden 7 kat fazla

"Arka koltukta emniyet kemeri takmaya ne gerek var" diye düşünmeyin. Emniyet kemeri takmamış arka koltuk yolcularının yara alma riskinin ön koltuktakilere göre 2 kat, araçtan fırlama riskinin ise 7 kat daha fazla olduğu belirtiliyor. Shell, arka koltukta emniyet kemeri kullanımını teşvik eden ve istasyonlarda sigara ile cep telefonu kullanımının risklerine dikkat çeken bir kampanya düzenliyor. Shell’in Emniyet Kampanyası çerçevesinde dağıtılan broşürlerde, arka koltukta emniyet kemeri takılmasının ne kadar önemli olduğu vurgulanıyor. Yapılan araştırmalara göre, ön koltuk yolcularının tamamına yakını emniyet kemeri takarken, yara alma riski öndekilere göre daha fazla olan arka koltuk yolcuları daha düşük oranda emniyet kemeri kullanıyor. Oysa arka koltuk yolcularının kaza anında yara alma riski öndekilere göre 2 kat, araçtan fırlama riski ise 7 kat daha fazla. Emniyet kemeri takmamış arka koltuk yolcuları, en çok kafa, yüz, boyun zedelenmelerine maruz kalıyor. Ayrıca en büyük yaralanma ve ölüm nedeni, ani çarpmalarda ön ve yan camlardan dışarı fırlamalar sonucu meydana geliyor.
(Hürriyet.com.tr)

Emniyet kemeri hayata bağladı
Konya’nın Seydişehir ilçesinde yoldan çıkarak taklalar atan bir otomobil hurdaya döndü. Kazayı kemeri takılı olan sürücü anne hafif sıyrıklarla atlattı. 3 yaşındaki oğlu ise yara almadı.
Beyşehir’den Seydişehir istikametine giden Hatice Balcı idaresindeki 42 V 2501 plakalı otomobil, ilçeye 6 kilometre kala sürücünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu yolan çıktı. Hurdaya dönen araçtan emniyet kemeri takılı olan sürücü anne hafif yaralı olarak çıktı, yine kemeri takılı olan 3 yaşındaki çocuğu ise yara almadan kurtuldu. Balcı’nın Ereğli Devlet Hastanesinde hemşire olduğu öğrenildi.

Prim ile ve araca göre değişecek

Hazine Müsteşarlığı, 1 Temmuz tarihinden itibaren trafik sigortasında "sigorta primi'nin şirketler tarafından serbestçe belirlenmesi, "teminat'ın ise devletçe belirlenmesine devam edilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi.Yüzde 25 artan teminat bedellerinin devletin trafik sigortasına zam yaptığı biçiminde yorumlanmasına karşı çıkan Hazine, teminat limitlerinin artırılmasının, sigortalıların ödemek durumunda olduğu tutarların değil, üçüncü şahısları zarara uğratmaları halinde hak sahiplerine sigorta şirketlerince ödenecek tazminat miktarının yükseltilmesi olduğu açıklamasında bulundu.Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamada, son günlerde bazı basın yayın kuruluşlarında "trafik sigortasının yüzde 25 zamlandığı" yönünde haberlerin çıktığı belirtildi. Zorunlu trafik sigortası ile ilgili tarife ve talimatlardaki esaslı unsurlardan birinin "sigorta primi" diğerinin ise "teminat" (zarar durumunda sigorta şirketinin ödeyebileceği azami tutar) olduğu kaydedilen açıklamada, son durum şöyle anlatıldı:"Geçmişte gerek sigorta primi gerekse teminat tutarları devlet tarafından belirlenmekte idi. Ancak hem sağlıklı bir rekabet ortamı oluşturularak piyasa etkinliğinin temini, hem de tüketicinin orta vadede daha kaliteli hizmeti daha ucuza almasının sağlanması, ayrıca uluslararası en iyi uygulamalara uyum amacıyla 1 Temmuz 2008 tarihinden itibaren "sigorta primi'nin şirketler tarafından serbestçe belirlenmesi, "teminat'ın ise devletçe belirlenmesine devam edilmesi kararlaştırılmıştır.

"YÜZDE 25 ARTIŞ SİGORTALIYA YÜK DEĞİL

Bu çerçevede; sigortalıların ve üçüncü şahısların korunması bakımından teminat tutarlarının belli bir oran dahilinde artırılmasının benimsendiği bildirilen açıklamada, "Örneğin maddi hasarlarda araç başına 10 bin YTL olan teminat limiti, 1 Temmuz 2008'den itibaren 12 bin 500 YTL ve 1 Ocak 2009'dan itibaren de 15 bin YTL olarak belirlenmiştir" denildi.Bedeni zarar teminat limitlerinin de buna paralel olarak değiştirildiği kaydedilen açıklamada, teminat limitlerinin artırılmış olmasının, sigortalıların ödemek durumunda olduğu tutarların değil, üçüncü şahısları zarara uğratmaları halinde hak sahiplerine sigorta şirketlerince ödenecek tazminat miktarının yükseltilmesi olduğu ifade edilerek, "Bir diğer ifadeyle teminat tutarlarının artırılması, sigortalılara sağlanan korumanın daha da yükseltilmesi demektir. Bu nedenle, teminat limit artırımının sigortalılara getirilen bir yük olarak yorumlanması mümkün değildir" değerlendirmesinde bulunuldu.Konunun sigorta primi boyutunun vatandaşların ödeyeceği tutarları ilgilendirdiği vurgulanan açıklamada, "Sigorta priminin belirlenmesi ise, sigorta şirketlerine bırakılmıştır. Geçmişte devletçe belirlenen tek bir fiyat var iken, 1 Temmuz 2008'den itibaren 26 sigorta şirketinin rekabet ettiği piyasada, çok ve değişik primler olacaktır. Nitekim sigorta şirketlerimizce 1 Temmuz 2008'den itibaren trafik sigortası primleri iller ve araç türlerine göre rekabetçi biçimde belirlenmeye başlanmıştır" denildi. Bu nedenle trafik sigortası primlerine devletçe zam yapıldığı yorumunun gerçeği yansıtmadığı belirtildi. (Sabah.com.tr)